Ayrıca bu grupların "mesai saati" falan da yok. Gece gündüz, zamanlı zamansız yazılıyor her şey. Eski mesajları okumadan soru soranlar, yazılanların aynısı tekrar yazanlar, mesajları okumadığı için görevini aksatanlar cabası. Hasılı işler hem öğretmenler hem de okul yönetimleri için iyiye gitmiyor. Okul yönetimi kendi işine zaman ayıracağına bu gruplardaki dedikodulara cevap vermek zorunda kalıyor. Devamı için tıklayın.
Nasıl bir ailede dünyaya geldiğiniz ve nasıl bir mahallede doğduğunuz geleceğinizin şekillenmesi konusunda önemli anahtarları içeriyor. Devamı için tıklayın.
Anladığımız kadarı ile dedikodu bünyenin ihtiyacı. Bir araya gelindi mi "dedikodu saati" kendiliğinden oluşuveriyor. Önünü alamıyoruz. Yakın çevreden başlayıp çemberi genişlete genişlete devam ediyoruz. En son noktada ya süre doluyor ya da akşamsa uyuya kalıyoruz. Devamı için tıklayın.
Özellikle çalışmayan anneler çocuklarının sesine karşı tahammülsüz olabiliyorlar. Sabahtan akşama kadar farklı tonlarda “annneee” sesini duya duya bir hal oluyorlar. Devamı için tıklayın.
Televizyon reklamları da çok izlenen programların geçim kaynağı. Bir dizi ya da yarışma programı ne kadar çok rağbet görüyorsa reklamı da o kadar uzun ve bol oluyor. “Acun Medya” bu konuda ülkenin piri sayılabilir. Günlerce aç kalmış bir grup insana “domates ekmek var yer misiniz?” diye sorsanız “ooo harikaaa” diye bağırmaları büyük ihtimal. Acun bu açlığı verimli bir reklam aracına çevirmiş. Devamı için tıklayın.
Bu sessizlik ve sıcağın içinde köyde tek başına dolaşan biri gözünüze çarpabilir. Üstü başı dağınık, toz ve çamur içinde kendi kendine konuşan bir adam. Ürkme ihtimaliniz yüksek. Devamı için tıklayın.
Romantizm de sulara gömülür. Evlilik öncesi ağzında gül elinde gitarla serenat yapan adam dizleri çözülmüş pijama ile günlerini ve hatta aylarını geçirebilir. “Hafta sonu dışarı çıkma” eyleminden tam olarak “dışarı çıkma “ kısmını anlar. Güzel mekan seçmeyi, sürprizleri ve hatta çok basit planlar yapmayı aklının ucuna bile getirmez. Devamı için tıklayın.
Goethe ne güzel söylemiş; "''Bir semtin sokak hayvanları sizden kaçmıyorsa orada yaşayın; çünkü komşularınız güzel insanlardır.'' Kaçmıyorlar efendim ve burası güzel insanlarla dolu. Tabi bunun önemli ve değerli bir sebebi var; "Kültür"... Devamı için tıklayın.
Şimdi hep birlikte Tetris'in çıktığı yıllara geri dönelim. Lambada ve sanal hayvanların oldukça moda olduğu yıllar. Eğer siz Tetris alabilen gelir düzeyinde bir ailenin çocuğu iseniz şanslısınız. Devamı için tıklayın.
Bir de ilişkileriniz var. Ben mesela evlenen veya evlenme aşamasında olan psikologlara çok gıpta ediyorum. Artık duvarın arkasını görecek gözlere sahipsiniz. Kimin hangi hareketi neden yaptığını tahmin edebilecek gücünüz var. Kaynana bir şey söylediğinde çocukluğuna kadar inip gerçekleri su üstüne çıkarabilirsiniz. Ya da evleneceğiniz adayın bir hareketi sizi endişeye düşürebilir. Devamı için tıklayın.