Dijital platformlarda izleyiciyi hedef alan yüksek sesli ve ani reklamlara maruz kalmak, yalnızca rahatsızlık vermekle kalmaz, aynı zamanda psikolojik olarak da birey üzerinde olumsuz etkiler bırakabilir. Özellikle odaklanma, dikkat ve duygusal bütünlük gibi zihinsel süreçler, bu tür reklamların yıkıcı etkileriyle sarsılabilir. Bu yazıda, bu etkilerin psikolojik boyutlarını ve neden böyle bir deneyimin taciz hissi uyandırabileceğini ele alacağız. Devamı için tıklayın.
Kedi fobisi, psikolojide ailurofobi olarak adlandırılır ve kedilere karşı yoğun, mantıksız bir korku veya kaygı haliyle karakterize edilir. Devamı için tıklayın.
Günümüzde yapay zeka (YZ), birçok disiplinde olduğu gibi akademik dünyada da etkisini hızla artırmıştır. Devamı için tıklayın.
Bağırsaklar, duygularımızı yönetmek için beyinle sürekli bir diyalog halindedir. Vagus siniri üzerinden kurulan bu iletişim, sinir sistemimizin iki ana aktörü arasında bir köprü görevi görür. Devamı için tıklayın.
Ergenlik dönemi, genç bireylerin bedensel, psikolojik ve sosyal açıdan büyük bir değişim geçirdiği, kimlik arayışlarının zirveye ulaştığı bir evredir. Devamı için tıklayın.
Ergenlik, bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçiş sürecinde birçok fiziksel, zihinsel ve duygusal değişimi deneyimlediği bir dönemdir. Bu dönemde ortaya çıkan hormonal değişimler, beyin gelişiminin devam etmesi ve çevresel etmenler, Devamı için tıklayın.
Kekemelik, konuşma akıcılığında bozulmalarla karakterize edilen bir konuşma bozukluğudur. Genellikle çocukluk çağında ortaya çıkan bu durum, bireyin iletişim becerilerini ve sosyal etkileşimlerini etkileyebilir. Kekemeliğin kökeninde bir dizi faktör bulunur; bunlar arasında psikolojik nedenler önemli bir yer tutar. Devamı için tıklayın.
Mutlu ve uzun birlikteliklere ihtiyacımız var. Bu noktada herkese düşen görevlerin başında yıllarca biriktirdiği yükü başklarına yüklemekten vazgeçmek. Devamı için tıklayın.
Ve son olarak "Ya saçmalayacağız ya da oyun oynayacağız..." diyerek sizleri Stuart Brown'un "Oyun Eğlenceden Daha Fazlasıdır" başlıklı yazısıyla baş başa bırakıyorum. Devamı için tıklayın.
Peki bu hayallerin ne kadarı realize edilebilir durumda? Bu kadar çok insanın girişimci olabileceği fırsatlar mevcut mu? Devasa salonlarda dinlediğimiz başarı hikayeleri eksiksiz mi? Duymak istemeyeceğimiz ya da duysak da anlamlandıramayacağımız kısımları yok mu? Bize yansıtılanla , gerçek arasındaki şeffaflık doğru orantılı diyebilir miyiz yani ? Devamı için tıklayın.