Dikkat eksikliği ve hiperaktivite günlük hayatımızda en sık duyduğumuz kavramlar arasına girmeye başladı. Keşfetmeye meraklı, ödev alışkanlıklarında problem yaşayan çocuklar için ebeveynler ‘Dikkat dağınıklığı var bizim çocukta, hiperaktif bizim ki…’ gibi etiketlemelerde bulunabiliyorlar. Bu tanıyı koymaya yardımcı olmak için gerçekleştirilen testlerden biri de MOXO. Devamı için tıklayın.
Farkındalık; çocuklarımızdan sorumlu olduğumuzu düşündüğümüz zamanlarda, odak noktamızı çocuktan uzaklaştırmak ve kendimize çevirmekle başlıyor. Çünkü ebeveyn olmak çocuğunuzla ilgili değil, sizinle ilgili bir durum. Kriz yaşadığımız ve gerginleştiğimiz anlarda, ilk yapmaya çalıştığımız, çocuğumuzu sakinleştirmek oluyor. Yolun ortasında kırmızı top isterken, ona mavi top aldığınız için ağlamaya başlayan ve kendini yere atan çocuğunuz düşünün. O anda, tüm gözler sizin üzerinizdeymiş gibi hissedebilirsiniz. Devamı için tıklayın.
Çocuk psikologlarımızdan Ayşenur KAYA ilk okul yıllarında bir reklam panosunda gördüğü cümle ile yaşadığı mücadeleyi bizlerle paylaştı. Eğlenceli olduğu kadar çocuk ruhuna ışık tutan bu güzel hikayeyi sizler için kaleme aldık. Devamı için tıklayın.
Çocuklarınız ile aranızdaki iletişimi güçlendirmek çok da zor değil. Sorun çözme becerilerinizi geliştirmek için edineceğiniz pedagojik bilgiler “yeterince iyi” ebeveyn olma konusunda size yol gösterebilir. Bu yazıda size yardımcı olacağını düşündüğüm bazı pedagojik bilgileri çeşitli başlıklar altında derledim. Bu pratik bilgilerin işinize yaramasını dilerim. İyi okumalar. Devamı için tıklayın.
Son günlerde çocukların cinsel istismarı ile ilgili duyduğumuz haberler bizi derinden sarstı. Zaman zaman yaşadığımız çevrenin büyüsüne kapılarak bütün ülkenin ve hatta bütün dünyanın aynı hijyenik vicdanla yaşadığı yanılgısına düşebiliyoruz. Devamı için tıklayın.
Oyun çocuğun konuşma dilidir. Terapistler bu dili ne kadar iyi bilirlerse çocukların oyunlarını o kadar iyi oynar, anlarlar. Terapistin nitelikli bir oyun terapisi eğitimi almış olması çocuğumuzun oyununu geliştirmesine yardımcı olabilmesi ve tedavide başarılı olması anlamına gelir. Devamı için tıklayın.
WISC-IV sadece bir zeka testi olmakla kalmayıp, çocukların uzmanlar tarafından bir çok yönüyle yorumlanabilmesine de yardımcı olmaktadır. WISC-IV testi bir çok psikolojik sorunu tespit edebilmede ya da daha iyi anlamada uzmanlara çok önemli ip uçları vermektedir. WISC-IV; çocuğun potansiyelini tanımak, üstün zeka durumunu anlamak, öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, ders başarısızlığı, algılama ve anlama güçlüğü, okula uyum sorunları, içe kapanıklık, sosyal kaygılar, okul fobisi, özgüven eksikliği, Devamı için tıklayın.
İlk olarak Kirk(1962) tarafından tanımlanan bu bozukluk, öğrenme sürecinde meydana gelen ve herhangi bir nörolojik-ortopedik problem kaynaklı olmayan sorunlardır. Bunun yanında okul başarısızlığında ve öğrenme güçlüğünün nedenleri arasında olan; zeka gerilikleri, duyusal engelleri, ağır ruhsal problemleri, motivasyon eksikliği nedenleri dışında kalan özel durumları öğrenme bozuklukları kapsar. Devamı için tıklayın.
Ödülün insan psikolojisi üzerinde birçok olumsuz etkisi vardır. Bunlardan ilki ödülün öğretilmek istenen davranışın edinilmesine engel olmasıdır. Edinme kalıcı öğrenmedir, iç motivasyon ile gerçekleşir. Kalıcı öğrenmenin en temel şartı olan “iç motivasyon” olmadan insan, öğrendiği bilgiyi uzun süre belleğinde saklayamaz, unutur. Ödül ise bir dış motivasyondur. Bir davranışın belli bir ödülü kazanmak için yapılıyor oluşu, ödül ortadan kalktığında davranışın da ortadan kalkmasına neden olur. Devamı için tıklayın.
Peki nedir bu iki testi ayıran? Gerçekten aralarında pek bir fark yok mu? Ve neden WISC-4‘ü uygulayan bu kadar az merkez var? Çocuğunuza uygulanacak olan bu test hakkında ne kadar bilgilisiniz? Devamı için tıklayın.