Aile Evi Çıkmazı

Aile Evi Çıkmazı

İnsanlar yaşamsal faaliyetlerini sürdürmek üzere çeşitli fiziksel gereksinimlere ihtiyaç duyarlar. 
Maslow’un “İhtiyaçlar Hiyerarşisi” ne göre en yaşamsal ihtiyaç yeme-içe ihtiyacıdır. Bunun yanında uyuma, cinsellik gibi fiziksel ihtiyaçlar da yaşamsal öneme sahiptir.

İkinci sırada ise “barınma” ihtiyacı gelir. İnsanlar, mağaradalarda  ya da bulduğu güvenli bir yerde yaşamını sürdürürken, soğuktan, sıcaktan, rüzgardan ve yağmurdan korunmaya çalışmıştır. Gelişen teknolojilerle birlikte barınak olarak kendi yaptığı meskenlere sığınmaya başlamıştır. 

Bu durum eskisine göre daha “konar-göçer” bir alışkanlık ortaya çıkarmış. Yapılaşma kolaylaştıkça “taşınma” da artmış. Bugün geldiğimiz noktada; mahalle, şehir hatta ülke değiştirmek eskisine göre çok daha kolay ve güvenli.

Bütün bu süreçler yaşanırken barınma ve korunma ihtiyacı hiç değişmemiş. Ancak evde durulan süre toplumsal gelişmelerle birlikte değişiklik göstermiş.

Piknikler, fuarlar, festivaller ve sahil boyu eğlenceleri arttıkça evde durma süreleri kısalmış. Radyo, televizyon gibi iletişim araçları belli saatlerde mutlaka evde olunması gerektiği alışkanlığını yaratmış. “Haber saatinde evde olmak” ya da “çok sevilen diziyi kaçırmamak” evde kalmak için önemli birer sebep olmuş.

Bu değişimler yaşanırken değişimlere direnen kesimler de her zaman var olagelmiş. Konservatif dünya görüşüne sahip aileler evde geçirilen zamana daha fazla değer atfetmiş. Bir kısmının argümanı ise “zamanın ve paranın israf olduğu” şeklinde.

Haklılık payları olsa da yeni gelişen ekonomik sistemlerin ve insanın daha uzun ve sağlıklı yaşama çabalarının karşısında durmanın çok anlamlı olmadığını düşünüyorum.

Bana göre imkanı olan yemeğini dışarıda yemeli, eleştirilere tabi olsa da özel günlerde bol bol hediyeleşmeli, eskiyen ama giyilebilir kıyafetlerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırıp yenilerini almalı. Böylece hem ilgili sektörlerde çalışan insanların finansal yapılarına katkı sağlanacak hem de ilgili sektörlerin gelişmesine yardımcı olunacaktır.

Bir restorantta yorularak çalışan 5 personel yerine rahat rahat mesai yapan 10 personel olması daha iyi değil mi? Hem çalışma koşulları hem de verdikleri hizmetin kalitesi tatmin edici düzeyde artacaktır.

Paylaşmanın şekli de zamanla değişiyor. Bence dışarıda vakit geçirmek ve alışveriş yapmak paylaşmanın en kaliteli ve kırıcı olmayan yollarından biri.

Bir zamanlar devlet politikası olarak belirlenen ve “alın verin ekonomiye can verin” sloganıyla yürütülen kampanyayı da bu sebeple çok mantıklı bulmuştum. Bu tür kampanyaların devam etmesini ve imkanı olanların desteklemesini gönülden diliyorum.

Yazımızın sonuna gelirken, kitaba, sanata, tiyatroya vakit ayırdığınız güzel gezmeler dilerim…

Hayat EditörüHayat Editörü

Yorumlar

Kayıtlı yorum bulunmamaktadır.
İlk yorum yazan siz olun.