Sosyal medya artık çok kullanılmaktan öte hayatımızın
ayrılmaz bir parçası haline geldi. İşimizi kolaylaştıran artılarının yanında
elbette nasıl kullanıldığıyla beraber ortaya çıkan önemli zararları da bulunuyor.
Bunlardan biri de sosyal medyanın kişinin beden algısını olumsuz anlamda
etkiliyor olması.
Hayatımızdan sık sık kesitler
paylaştığımız, diğer insanlar ile etkileşimde olduğumuz sosyal medya
platformları insanlara kusursuz vücut, mükemmel fizik, pürüzsüz cilt, kaslı bir
beden gibi gerçekçi olmayan standartlar oluşturuyor. Bu algı karşısında
özellikle gençler başta olmak üzere pek çok insan kendisini “yetersiz”
hissediyor: Yeterince güzel değil, yeterince zayıf değil, yeterince şişman
değil, yeterince uzun değil, yeterince mükemmel değil…
Oysa dışarıda kalabalık bir
ortamda yürüdüğünüzü hayal edin; kaç kişi sosyal medya standartlarına göre
pürüzsüz bir cilde, kusursuz bir fiziğe, mükemmel bir yüze sahip? Fakat sosyal
medyada durum tam tersi; özellikle filtre ve photoshop programlarının
kullanımının artmasıyla beraber neredeyse herkes mükemmel. Bu sayede sosyal
medya platformlarında gezerken çoğu zaman “ben onlar kadar iyi değilim”
dolayısıyla “yetersizim” algısı oluşuyor. Kişi zaman zaman bu algıyla baş
edebilmek adına türlü mücadelelere girişebiliyor. Örneğin genç bir kadın;
sürekli sosyal medyadaki mükemmel fiziklere denk gelerek kendisine gerçekçi
olmayan standartlar oluşturup zararlı yeme davranışları kazanabilir. Çok az
yemek yeme veya kendini aç bırakırcasına hiç yemek yememe davranışları
görebiliyoruz. Benzer olarak erkeklerde de sürekli kusursuz kaslı fizik
görüntülerine maruz kalan kişi; spor salonlarında günlük hayatını kesintiye
uğratacak kadar zaman harcayabilir. Fakat bunca şeyden sonra asıl önemli nokta;
kişilerin hala aynı sosyal medya paylaşımları karşısında kendilerini “yetersiz
hissediyor” olmalarıdır.
Eğer bu düşüncelerle mücadele
ediyorsanız sosyal medya paylaşımlarının gerçekçi olmadığını hatırlamanızda
fayda var. Günümüzde bu tek tip ideal vücut algısıyla ve yarattığı
olumsuz etkilerle baş edebilmek adına çeşitlilik içeren hesaplar açılsa da
genel olarak hala sayıları yeterli değil. Dolayısıyla biliyoruz ki sosyal
medyada paylaşılan içeriklerin çok büyük bir kısmı efektli, filtreli,
editlenmiş hatta photoshoplanmış paylaşımlar. Bu paylaşımlar gerçeklikle
uyumsuz. Kendinizi uzun saatler boyunca bu paylaşımlara maruz bırakarak gerçek
dünyadan uzaklaşıyor ve gerçekçi olmayan bir kıyasa sokuyor olabilirsiniz. Size
yetersiz hissettiren bu paylaşımların ne kadarı gerçek bunu bile bilmiyorken
size yetersiz hissettirmelerine izin veriyor ve gerçek hayatınızı buna göre
şekillendiriyor olabilir misiniz?
Peki neler yapabilirsiniz? Bu
olumsuz etkiyi en aza indirebilir miyiz? Cevabımız evet. Bunun için ilk olarak
sosyal medyada ne kadar zaman geçirdiğinizi bilmek önemli. Zamanınızın ne
kadarını sosyal medyada geçiriyorsunuz? Bu süreyi sınırlandırarak kendinizi bu
kıyas dünyasından uzaklaştırmanız etkili bir adımdır.
Ardından takip ettiğiniz ve sayfasını
incelediğinizde size kötü hissettiren hesapları takipten çıkarmak yararlı
olabilir. Bunun yerine bedensel çeşitliliği savunan hesapları takip etmek iyi
hissettirecek şeylerden biri olabilir. Bu hesapları bulmak için anahtar
kelimeleriniz; "bodypositive," "selflove,"
"bodyconfidence," "beautybeyondsize” olabilir. Siz bu etiketleri
incelemeye başladıkça sosyal medya algoritması da size bu defa yardımcı olarak
benzer hesapları önerecektir.
Ve her zaman için şunu kendinize
hatırlatmalısınız; sosyal medyada görülenlerin çoğu gerçek değildir. Değerli ve
yeterli hissetmek için başkalarının onayına ihtiyacınız yok. Bu onayı
başkalarında aramak yerine önce siz kendinize onay verme cesaretini arayın.