Uzun zamandır televizyon izlemeye ya da en azından bir programı düzenli olarak takip etmeye vaktim yoktu.
Yazın işlerden güçlerden bolca vakit kaldığı için bir çoklarınızın izlediği TLC kanalının akşam programlarını izlemeye başladım.
Öncelikle "Monster Insisde Me"(Türkçe uyarlaması "İçimdeki Canavarlar") dikkatimi çekti.
Bir süre art arda izledikten sonra kapı koluna bile daha dikkatli dokunuyorsunuz. Yediğiniz, içtiğiniz her şeyden şüphe duymaya başlıyorsunuz. Tabi programın amacı bu değil. Öncelikle izlenebilir bir format oluşturup reytingleri artırmak; ikinci olarak benzer semptomlarla karşılasan insanların aklına bu ihtimali de getirmek. Tabi dediğim gibi, etkilenmemek elde değil.
Özellikle derinin altına saklanan lavraların olduğu bölümler tüyler ürpertici.
Sonra diğer programı izlemeye başladım; "Ağır Yaşamlar".
Sempatik, kısa boylu ve tahminimce saçlarını boyatan bir doktorun yeme problemi olan ve oldukça şişman hastaları ile yaşadıkları...
Doktorun ismi Nowzaradan. Programın yapımcısı da kendi öz oğlu.
Aile İranlı. Dr. Nowzaradan tıp eğitimini İran'da almış. Bulunduğu bölgede tanınan bir isim.
Dr. Nowzaradan'ın randevu listesine girebilmek başlı başına bir iş. O şişmanlıkdaki insanların öncelikle bu sürece girmeye şahsi olarak motive olmuş olmaları gerekiyor. Neredeyse hareket edemeyecek kadar şişmanlar.
Günlük bir çok ihtiyaçları eşleri ya da aileden bir yakınları tarafından gideriliyor. Bırakın spor yapmayı ellerine kaşık alıp yemek yiyecek halleri yok.
Bu yönleri ile o insanları takdir ettim. Bu kadar büyük bir çıkmazın içinde böyle ağır bir karar verip yataktan kurtulmayı istemek gerçekten takdire şayan bir durum.
Tabi sadece motive olmak yetmiyor. Dr. Nowzaradan ile ilk görüşme yapılıp takvim belirleniyor.
İlk aşamada mide küçültme ameliyatı için vermeniz gereken kilolar var. Bu aynı zamanda hem doktora hem de kendinize yapmanız gereken bir ispat.
İlk aşamayı geçmeniz için gerekirse psikolog desteği almanız öneriliyor. Tabi Dr. Nowzaradan da en az bir psikolog kadar profesyonel bir duygu yaklaşımı sergiliyor. Tabi biraz "çözüm odaklı terapi" yönetimiyle...:)
Mide ameliyatı aşamasını geçtiğiniz takdirde yeni bir süreç başlıyor. Zaman dilimlerine bölünmüş kilo verme hedefleriniz var. Her defasında tartıya çıkan hastalarla birlikte biz de heyecan yaşıyoruz. Hedefi tutturamayanların odadaki heyecanlı bekleyişine biz de ortak oluyoruz.
Doktor boynundaki altın steteskopla içeriye girip tok seslendirmesi ile "Evet bugün nasılsın bakalım.." diye sorduğunda mülakat başlamış oluyor. Önce hastayı güzelce dinliyor. Ardından net bir şekilde hedeflerini ve yapması gerekenleri hatırlatıyor.
Etkilendiğim diyaloglardan biri şu;
Doktor: Evet anlat bakalım hedefin neden hala çok gerisindesin. Hatta kilo almışsın...
Hasta: Gerçekten dikkat etmeye çalıştım ama eşim sürekli önümde bir şeyler yiyiyor. Diyetime saygı göstermiyor.
Doktor: (Eşe dönerek) Bak Jason, karının diyetine saygı göstermek zorundasın. Lütfen onun önünde yüksek yağlı şeyler yemeyi kes. (Kadına dönüp) Sen de kendi sorumluluğunun üstünü örtme. Bu senin tedavin. Daha çok dikkat et ve bir dahaki geldiğinde bu kilolarından kurtulmuş ol lütfen...
Bu güzel görev paylaştırma işleminden sonra genelde işler yoluna giriyor.
Tabi biz bu tür programlarda genelde mutlu sonları görüyoruz. Ama bizim için önemli olan bu kadar yorucu ve çaresizmiş gibi görünen hastalıkların bile doğru bir motivasyon ve azimle üstesinden gelinebiliyor olduğu.
Dr. Nowzaradan'la karşılaşmaya ihtiyaç duymayacağımız spor dolu bir yaşam dileriz.