Hipnoz bir teknik olarak kullanılmıyor değil. Ama çok yaygın olduğu söylenemez. Yani evet yapabiliyorum deseniz “o zaman beni bir hipnoz ette ne var ne yok dökeyim” diyecek hali yok arkadaşın. Muhtemelen başka bir yakını için istiyor hipnozu. Eğer “yok hipnoz bilmiyorum” derseniz bir dudak bükülmesi ile karşı karşıya kalırsınız. Dudak sahibi hipnozdan başka bir teknik bilmediği için yapacak bir şey yok. 

Benim duruşumdan ne düşündüğümü anlayabiliyor musun? 

        Keşke öyle bir yetenek olsa. Ama sana ne faydası olacak. Ya da sana böyle bir bilgi geldi de düşüncelerinin okunmasından mı korkuyorsun. Dediğim gibi olsa hiç fena olmaz. Ama şuan için ne böyle bir teknik ne de teknoloji yok. 

Aşk acısı çekenler için vereceğin en etkili tavsiye nedir? 

       “Çok ta şey yapmamak lazım…” Evet aşk acısı zordur. Ama en azından bence psikolojik bir problem değildir. Eğer aşk acısıyla delilikler yapmaya günlük yaşantınızı mahvetmeye başladıysanız hemen bir psikoloğa gidip uzun uzun terapi alın. Malum hayat kısa. Tabi unutulmaması gereken şu; nasıl ki normal bir doktor ayak üstü söylediğiniz bir rahatsızlık için bir yığın laboratuvar testi istiyor, psikologların da sana sorması gereken sorular var. Öyle ayak üstü olmaz o işler. 

Bizim bi arkadaşın çocuğunda şöyle bir şey var ne yapalım? 

        Bu kalıpta bir çok soru gelir psikoloji öğrencilerine. Hele bir de kadınların çok olduğu bir güne, doğum günü partisine ya da toplantıya katıldıysa camdan atlamamak için kendini zor tutar. Soruların ardı arkası kesilmez. Ve kesilmeyecek de. Burada yapılması gereken bir psikolojik danışmanlık merkezi ile anlaşıp prim usulü ile kartını dağıtmak. Yoksa muhabbet yorucu düzeyde uzun olacaktır.            

Sen şimdi ilaç yazabilecek misin? 

         Bu soru ile muhatap olmak için öğrenci ya da aktif psikolog olmanız arasında bir fark yok. Öyle bir soru ki soran kişi kendisinin ilaca ihtiyacı olduğuna emin gibi... Ama lütfen müsaade edelim ona uzmanlar karar versin.

        Hepinize sağlıkli bir yıl dilerim...