Nereye gitti bu enerji? Hani marjinal sizdiniz? Hani hoplardınız zıplardınız? Nerede o evlilik öncesi sürprizler?

Hepsi uçup gitti mi? Ne çabuk… Nereye gitti? Neden gitti?

Farkındayım çok fazla soru oldu. Ama olmak zorunda. Çok ciddi ve yaygın bir problemin çözümünü arayan girişimin başlangıcı bu sorular. 

Evlilik öncesi ve sonrası bir birinden tamamen farklı iki kimliğin şaşırtan halleri. Kadının ailesinin ve çevresinin gördüğü erkekten çok daha farklı biri. 

Peki bunun nedeni ne? Severek ve isteyerek hatta zorlayarak evlenen bu enerji dolu erkekler evliliğin 1. yılında neden nadir bulunan su kaplumbağalarına dönüşüyor?

Bıraksanız saatlerce bilgisayar başında oyun oynar. Evet o kelli felli adam, şirket müdürü veya proje danışmanı eşler Call Of Duty’lere saatlerini harcar. Hiç yerinden kalkmadan uzun saatler ekran başında yer içer ve uyur. Ya da sosyal medya platformlarında siyasetten futbola, kültürden tarihe kadar bir çok konuda uzun uzun yazılar yazar.

Sanki siz evde yokmuşsunuz gibi; sanki hiç evlenmemişsiniz gibi davranır.

Romantizm de sulara gömülür. Evlilik öncesi ağzında gül elinde gitarla serenat yapan adam dizleri çözülmüş pijama ile günlerini ve hatta aylarını geçirebilir. “Hafta sonu dışarı çıkma” eyleminden tam olarak “dışarı çıkma “ kısmını anlar. Güzel mekan seçmeyi, sürprizleri ve hatta çok basit planlar yapmayı aklının ucuna bile getirmez.

 

Değer verdiğiniz şeylerin bir çoğu için “ne fark eder yaaa o da dondurma bu da dondurma…” gibi genellemelerle yok sayar.

Evet soruları sordum, gözlemlerimi paylaştım. Ama çözümü ben de bilmiyorum.

Niyetim erkek milletini yerden yere vurmak değil; sadece kanayan bir yaraya parmak basmak.

 

Siz de çevrenizde bu tür erkeklere rastlarsanız hemen en yakın aile danışmanından randevu isteyin. Mutluluk bazen profesyonel bir destekte gizli olabilir.

Hepinize sürprizler ve yenilikler dolu güzel bir aile hayatı dilerim…