Doğal
afetler öngörülemeyen, etkileyeceği alan ve etki düzeyi tahmin edilemeyen, çok
fazla sayıda can ve mal kayıplarıyla sonuçlanabilen doğa olaylarıdır. Dünya
genelinde ve ülkemizde her yıl birçok doğal afetin yaşandığına ve bu afetlerin
insan üzerinde yarattığı olumsuz etkilere şahit oluyoruz. Yetişkin bireyin bu
afet durumlarını anlamlandırması çocuklara oranla daha kolaydır, doğal afetin
ne olduğunu henüz bilişselleştirememiş çocuklar ise yanlış yönlendirmelerle bu
afetlerden daha olumsuz etkilenebilmektedir.
Doğal
afetler çocukluk döneminde yaşanması beklenen deneyimlerin dışındadır. Bu
nedenle doğal afetler karşısında ebeveynler çocuklarına nasıl davranması
gerektiğini çoğunlukla bilemez, çocuklar genelde uzak tutulmaya çalışılır.
Halbuki çocuğu bu afetten uzak tutmaya çalışmak duyarsız bir çocuk yetiştirmeye
neden olacağı gibi bir şeylerin ters gittiğini anlayan çocuk açıklama
yapılmadığında kendini değersiz ve yetersiz de hisseder. Doğal afetlerin her
birey üstünde etkisi olduğu gibi çocuklar üzerinde de etkileri söz konusudur.
Doğal
afetlerin çocuk üzerinde yaratabileceği olumsuz etkileri en aza indirebilmek
için ebeveynlere ciddi sorumluluklar düşmektedir. Öncelikle doğal afet
karşısında çocuğun ne açılardan etkilenebileceğini bilmemiz gerekir.Doğal
afetlerin etkileri; fiziksel (yaralanma, uzuv kaybı gibi), ekonomik (maddi
hasar), toplumsal (sistemlerin aksaması, altyapıların zarar görmesi gibi) ve
sosyolojik (afet sonrası sosyal ve toplumsal travma gibi) 4 gruba ayrılır.
Çocukların
doğal afetten etkilenme şekli de elbette yaşadıkları deneyimle doğrudan
ilişkilidir. Çocuk doğal afete direkt olarak maruz kalabilir, doğrudan afete
maruz kalmış kişiyle birinci derece yakınlığı olabilir, afet bölgesine yardım
götüren, hizmet eden bir kişinin yakını olabilir veya kitle iletişim araçlarından afeti öğrenmiş olabilir.
Peki,
ebeveyn doğal afetten etkilenen çocuğuna nasıl yaklaşmalıdır, çocuklarda afet
eğitimi nasıl olmalıdır isterseniz madde madde bunu inceleyelim:
1- En önemli şey çocukla konuşmaktır.
Ebeveynler genelde çocuğun bundan etkilenmemesinin yolunun çocukla bunu
konuşmamak, bir şey olduğunu çocuğa belli etmemek olduğunu zanneder fakat bu
yapılan en büyük yanlışlardandır. Çocuklar da anlar, elbette bilişsel
kapasiteleri bizim kadar gelişmemiştir fakat doğru bir dille çocuğa olanı
biteni anlatmak oldukça önemlidir. Yaşanan afet çocuktan saklanmamalıdır, durum
çocuğa anlayacağı bir dille ifade edilmelidir.
2- Çocuğunuzun üzüntünüzü veya telaşını
görmesinden korkmayın. Çocuk bunun üzücü olduğunu, sıradan bir olay olmadığını
bilmeli. Eğer çocuk bunun üzücü ve önemli olduğunu kavrayamazsa ne yazık ki
toplumsal olaylara duyarsız bir yetişkine dönüşebilir.
3- Çocukları olayında dışında tutmamaya
çalışırken aşırı dahil etmemeye de özen göstermeliyiz. Örneğin sosyal medyada
hızla yayılan acı görüntüleri çocuğun görmemesi için özenli bir çaba
göstermeniz gerekmektedir. Çünkü bu görüntüler çocuklarda travmatik anılara
sebep olabilir.
4- Çocuğunuzun olaydan etkilenme şekli bir
bakıma sizin etkilenme şekliniz kadardır. Unutmayın ki çocuklar ailenin her
davranışını dikkatle izler ve bu davranışları benimser. Bu nedenle afet
karşısında sizin benimsemiş olduğunuz baş etme stratejisi aslında ileride
çocuğunuzun da benimseyeceği baş etme stratejisi olabilir. Bu nedenle
üzüntünüzü ve telaşınızı çocuğunuzla paylaştıktan sonra ne yaptığınız çok
önemlidir.
5- Çocuğunuza sorunu anlattıktan sonra bir
çözüm sunmanız da oldukça önemlidir. Çünkü eğer sadece üzüntüden bahsederseniz
çocuğu çaresizliğe sürükleyebilirsiniz. Yapmanız gereken en önemli şey konuşup
paylaştıktan sonra harekete geçmektir. Örneğin afetin yaşandığı bölgeye
çocuğunuzla beraber bir yardım kolisi hazırlayabilirsiniz. Bunu beraber
yapmanız çocuk için oldukça önemlidir çünkü çocuğun aktif rol alması hem
çocuğun kendini değerli hissetmesini sağlar hem de doğal afetlere karşı
bilinçli bir bireye dönüşmesine zemin hazırlar.
6- Çocuğunuzda oluşturduğunuz farkındalık her
şeydir, sorduğu her soruyu dikkatlice cevaplamalısınız. Verdiğiniz cevaplar net
ve güven verici olmalıdır. Eğer hala cevaplayamadığınız sorular olursa bu
durumla ilgili çocuğunuzun yaşına uygun olan bir belgesel izleyebilir veya
beraber bir kitap okuyabilirsiniz.
7- Unutulmaması gereken en önemli şey çocuğa
güven vermeniz gerektiğidir. Çocukların yaşadığı birçok psikolojik sorunun
temelinde ‘’güvensizlik’’ yatmaktadır. Çocuk yaşanan durum karşısında bir çözüm
olduğunu bilmeli, bunun geçici ve düzeltilebilir olduğuna ikna olmalıdır.
Çocuğunuza güven vermek adına evinize bir
ilkyardım çantası hazırlayabilirsiniz, çeşitli güvenlik önlemleri
alabilirsiniz. Bunları beraber yapmanız ve çocuğunuza ‘’biz tedbirimizi
alıyoruz, elimizden geleni yapıyoruz.’’ Mesajını vermek oldukça önemlidir.
Unutmayın ki önemli olan şey ne olursa
olsun yaşanan şeyin kendisi değil, buna verilen tepki, bunu algılayış
biçimimizdir. Bu nedenle yaşadığımız olayı nasıl algıladığımız, çocuğumuza
nasıl yansıttığımız kritik önem taşır. Eğer doğru bir dille ifade edersek ve doğru
davranışları sergileyebilirsek çocuğumuz üzerindeki olumsuz etkiyi en aza
indirebiliriz.
Mutlu ve sağlıklı çocuklar
yetiştirebildiğimiz, olumsuz etkileri en aza indirebildiğimiz günler inşa
etmemiz dileklerimle!