Beden Perküsyonu'nu Psikolojiye Yordamak
Beden perküsyonu, bedenin vurmalı çalgı olarak kullanılmasıyla ritmik ve kinestetik hareketlerden ortaya çıkan ses ve davranış kompozisyonudur. Tugay Başar deyimiyle “Müzik dansın şekillerini ve örüntülerini yaratırken, dans müzikteki sesleri ve ritimleri oluşturur. Böylece müzik ‘görünür’, dans ‘işitilir’ bir hale gelir.” “Beden perküsyonu yalnızca bedene vurmak eylemine değil, aynı zamanda bunu yapma yöntemine ve müzikal bir şekilde seslerin düzenlenmesine de işaret eder.
Birçok alanda kullanılabilen bu çalışmalar son günlerde müzik, eğitim, matematik, sağlık, iletişim, kurumsal eğitim, sosyal hizmetler gibi birçok alanda yapılan çalışmaların kaydına rastlamak mümkün.” Fakat biz beden perküsyonunun psikolojik ve terapötik çalışmalardaki kullanımına değineceğiz. Yani beden perküsyonunu psikoloji alanına yordayacağız.
Beden, insanların ilkel zamandan beri kullandığı en sadık müzik enstrümanıdır. Bunu güncelleyerek ve şekillendirmeyle belirli konular için kullanılması 1970 tarihinden itibaren Keith Terry ile olagelmiştir. “Hiçbir spesifik kültüre dayanmayan ama bütün kültürlerin ritmik yapılarını bir arada kullanarak beden perküsyonunu günümüz haline getirmiştir.” Dünyanın çeşitli yerlerindeki birçok gelenekte vücud bulmuş bilginin en eski biçimlerinden olan Beden Müzikleri, üzerinde çalışılabilecek çok değerli bir malzeme sunuyor bizlere. Bunlar, Keith Terry’nin deyişiyle “kinestetik kütüphaneler” oluştururlar ve içlerinde çeşitli bellekleri ve kültürel mirasları barındırırlar.(Keith Terry, çeviren Meltem Ahıska) Türkiye’de ise bu oldukça yenidir.
Yeni olmasına rağmen hızla yayılmakta ve gelişmektedir.
Dünyadaki gelişmeleri takip edebilecek düzeydedir. Yeni düzlemde beden perküsyonu eğitim, danışma, grup terapilerinde kullanılmaktadır. Özellikle çocukla ilgilenen danışmanlar ve ortaokul, lise düzeyinde eğitim hizmeti veren öğretmenler beden perküsyonunu oldukça başvurmaktalar. Sadece ritmik hareketlerin ve seslerin, kullanım aracı olduğu devinim, bireye birçok kazanç sağlamaktadır. “Çalanın da çalınanın da aynı kişi olması, beden perküsyonunun benzersiz bir özelliğidir: “Kendin Kendini Çal”ma süreci “ben”in “beden”le olan ilişkisinde ritim-müzik-hareket-dil aracılığıyla bir kendini ve ötesini keşfetme, fark etme yolculuğuna dönüşmektedir. Bu kendini keşfetme sürecinde yerçekimi aracılığıyla, kendimizi akışa bırakmayı öğreniriz adım adım.”
Beden perküsyonun hem psikolojik hem de fizyolojik, biyolojik olarak bizlere sağladığı faydaları çok fazladır. Yaptığımız etkinliklerde bunu anlamak çok kolay olmasa da süreçte kendimizde fark ettiğimiz değişiklikler oldukça fazla olacaktır. Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz;
Kişide takım çalışması becerilerini geliştirir.
Beden-zihin koordinasyonu ve odaklanma-dikkat artışı sağlar.
Refleks ve beden hakimiyeti aynı zamanda ritim duygusunu geliştirmede etkilidir.
Zihinsel koordinasyon, görsel ve işitsel hafızanın aktif kullanılması; duyu organlarının aktif koordinasyonunda önemli gelişme gösterilebilir.
Rehabilitasyona ihtiyacı olan bireyler içinde etkili aktiviteler bütünüdür.
Beden perküsyonu aynı zamanda birey için güçlü bir beden dili eğiticisi olacaktır. Sizlere bu konuda önemli ipuçları verecektir. Hem kendinizi daha doğru mimik, ses tonları ve beden diliyle anlatmanızı geliştirecek hem de başkalarını daha doğru anlamanızı kolaylaştıracaktır.
“Beden seslerinin keşfinin gerçekleştiği ve beden perküsyonunun kullanıldığı aktiviteler, daha birçok yönde (eğlence, yaratıcılık, müzikalite vb. gibi) tedavi edici ortamlar yaratma potansiyeline sahiptir.”:
Özellikle beynin sağ bölgesini çalıştıran etkinlik, bu sebeple serotonin hormonun salgılanmasını artırmakta ve böyle kişiyi mutlu etmektedir.
Yaratıcılığın kullanıldığı, hareket ve ses üretiminin desteklendiği çalışmada çeşitlilikler kişiye eğlenceli vakit geçirmesine fırsat sunmaktadır. Gardner'ın gruplandırdığı zeka bölümlerine göre Kinestetik/Beden zekasını ve Müzik/Ritmik zekası ağırlıklı olarak kullanılmaktadır. Fakat bunun yanında alan ve mekân tanıma çalışmalarıyla görsel/uzlamsal zekânın; yönergeler ve ifadelerin anlaşılmaya çalışılmasıyla dilsel/sözel zekanın; hareket kombinasyonları çalışmasıyla mantık/matematiksel zekanın aktif hale getirilmesi zeka kullanımını çok boyutlu hale getirmektedir.
Finlandiya’da Jyväskylä Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada Beden Perküsyonunun eğitimi de olumlu yönde etkilediği tespit edilmiştir. Yapılan çalışmalarda bu yöntemin genel sınıfta ve müzik eğitiminde yıllarca başarılı bir şekilde uygulanması, yürütme işlevleri olarak da adlandırılan temel bilişsel işlevler üzerinde olumlu bir etkisi olabileceği hipotezine varılmıştır.(2015, Finlandiya)
Birçok alanda çok boyutlu fayda ve gelişim sağlamaya olanak sunan beden perküsyonu çalışmaları tematik düzeyde de sosyal geliştiricidir. Empatinin geliştirilmesi, sosyal fobiye sahip bireylerin sosyalleşebilmesi, şiddete meyilli ve saldırgan bireylerin dürtülerini kontrol altına alabilmesi gibi birçok değişimi de gerçekleştirme gücüne sahip.
Kısaca; “Vücudunuzu daha verimli bir şekilde kullanmayı öğrenirken, kendinizin farkındalığı artar.” sözü yapılan etkinliğin ilk ve en önemli noktasına değinmektedir. “Kendini Fark etmek” Zaten bundan sonraki aşamada olumlu gelişim kaçınılmaz olacaktır.
Bonus;
Yararlanılan Kaynaklar:
(Ahokas J. R., Brain And Body Percussion; The Relatıonship Between Motor And Cognitive Functions, Jyväskylä; 2015 )
http://pedroconsorte.wordpress.com/2012/09/08/body-sounds-introduction-to-body-percussion/
http://www.bodypercussion-master.com/en/masters-programme/
http://www.ezosunal.com.tr/orff-yaklasimi/beden-perkusyonu/
http://www.gercekdorman.com/2009/11/03/body-percussion-beden-perkusyonu/
http://www.caddesanat.com.tr/beden-perkusyon?AspxAutoDetectCookieSupport=1