Karneyi Okumak
23 Ocak 2017 PazartesiBireysel Danışmanlık
Eğitim-öğretim yılının 1. dönemini bitirmiş bulunuyoruz. Bütün bir dönem boyunca gösterilen çabaların karşılığının alınacağı gün nihayet geldi. Şüphesiz ki anne babalar da çocukları kadar heyecanla bu anı beklediler.
Peki neden karne ebeveynler için bu kadar önemli? Çünkü karne ile anne-baba kendi ebeveynlik becerilerini de değerlendirdiğinden kendilerinin “başarılı/yeterli” veya “başarısız/yetersiz” olduğuna ilişkin algısını da etkiler. Yüksek notlarla dolu bir karne ile ebeveyn rahatlar ve kendinden, kendi tutumundan, çocuğunun ders çalışma davranışlarından memnuniyet duyar. Ancak düşük notların yer aldığı karnede ebeveynler çocuklarının eğitiminde kendilerini yetersiz hissederek başarılı olamadıklarını düşünürler. Ebeveynler çocuklarının performansları üzerinden kendilerini değerlendirmeyi bıraktıklarında çocuklarının ruhsal gelişimine olumlu katkıda bulunup aralarındaki iletişim bağını kuvvetlendirebilirler.
Anne-babanın çocuklarıyla iletişiminin sadece akademik başarı temelli olması çok sağlıklı değildir. Çocukla iletişimin temeli “ders çalışma” ve “notlar” ile ilgili olduğunda çocukta “ben çok ders çalışırsam ve yüksek notlar alırsam annem babam beni sevecek” algısı yerleşecektir. Oysa çocuk her ne olursa olsun anne babası tarafından koşulsuz-şartsız sevildiğini bilmelidir ki, çocuk kendini değerli, önemli ve varlığının kabul edildiğini hissedebilsin ve olumlu bir kendilik algısı geliştirebilsin.
Akademik başarının ön planda olduğu ailelerde kötü bir karne hoş karşılanmayacağı ve kabul edilmeyeceği için çocuk “utanç”, “suçluluk”, “yetersizlik” ve “beceriksizlik” vb. duyguları daha yoğun yaşar. Bu ise, depresif duygu durumunu tetikleyerek depresyona yol açabilir. Ayrıca bu tarz ailelerde çocuk iyi notlara ve karneye sahip olsa da daha iyisinin olunması mesela “tüm notların 100 olması” gibi beklentiler bulunabilmektedir. Bu da çocuğun performans kaygısı yaşayarak kaygı bozukluğu geliştirmesine neden olabilir.
Aslında karne, hangi derslerde başarılı olunduğunu ve hangi derslere daha iyi çalışılması gerektiğini gösteren bir yol haritasıdır. Bu yol haritasını iyi okuyarak eksiklikleri tespit edip gidermeye çalışmada çocuğa rehberlik edilmeli gerekirse bir uzmandan destek alınmalıdır. Akademik başarıyı; algılama seviyesi, dikkat becerisi, bilgiyi kaydetme-saklama ve hatırlama becerileri, motivasyon, öğretim sistemi ve anne-baba tutumu gibi pek çok faktör olumlu veya olumsuz etkileyebilmektedir.
Akademik başarısızlığın nereden kaynaklandığı bilinirse ona göre eğitim planı oluşturulabilir ve akademik başarının gelişimi desteklenebilir. Hayat Psikoloji olarak çocukların akademik gelişim değerlendirmelerini yaparak onların başarısını artırmaya yönelik müdahale planlarını anne babalara sunmaya hazırız.
Emine Lamiser Atik